Hidrojenli su, hidrojen değerinin normal su ile kıyaslandığında daha fazla olduğu su olarak tanımlanabilir. Hidrojenin faydaları yakın zamanda keşfedildiği için hidrojenli su kullanımının da sağlık sektörü için yeni olduğu söylenebilir. Hidrojen suyunun faydaları hem fiziksel hem de ruhsal sağlık açısından değerlendirilebilir. Böylece vücut sağlığı bütüncül olarak korunur ve farklı hastalıkların gelişimi önlenir.
Mineral açısından zengin olan sular, alkali su olarak adlandırılır. Bu sulara örnek olarak hidrojenli su verilebilir. Hidrojenli su, suda normal seviyelerde bulunan hidrojen miktarının artırılması ile elde edilir. Bu sayede hidrojenin faydalarından daha fazla yararlanmak mümkün olur. Hidrojenli su nedir diye merak edenler, özellikle bu suyun nasıl bir fayda sağlayacağını ve zararı olup olmadığını araştırır. Hidrojenli su faydaları sayesinde vücut sağlığının korunması desteklenir.
Hidrojen; herhangi bir renge, kokuya sahip olmayan ve toksik etkiye yol açmayan bir gazdır. Bu gaz karbon, nitrojen, oksijen ile bağlanabilir ve farklı bileşikleri meydana getirmek amacıyla kullanılır. Bu bileşiklerden biri de sudur. Normal suda iki hidrojen ve bir oksijen maddesi yer alır. İlave hidrojen içeren sular ise hidrojenli su olarak adlandırılır. Hidrojenli suyun vücuda nüfuz etmesi kolaydır ve yan etkisi yoktur. Hidrojenli su elde etmenin farklı yolları vardır. Saf suya ekstra hidrojen infüze edilmesi, tablet formunda olan hidrojenlerin kullanılması gibi yöntemlerden bahsedilebilir. Ancak en sağlıklı yöntem suyu, hidrojenli su formuna çeviren makinelerin kullanılmasıdır.
Hidrojenli suyun günümüzde sağlık amaçlı kullanımı, tamamen bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Hidrojenli suyun faydaları, Japon bilim adamlarının 2007 yılında yaptıkları çalışmalar neticesinde bulunur. Yapılan çalışmalarda hidrojen gazının inhale edildiği takdirde antioksidan bir yapıya kavuştuğu anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra beyni serbest radikallerin ortaya çıkardığı zararlı etkilerden koruduğu da keşfedilir.
Hidrojenin faydalarının keşfinden bahsetmek gerekirse 1798 yılına kadar gitmek mümkündür. İltihaplanma ve yaralanma gibi durumlarda hidrojenin fayda sağladığı, 1798 yılında keşfedilmiştir. Ancak konunun esas popülerlik kazanma sürecinin 2007 yılında başladığını söylemek mümkündür. Dr. Ohta ve ekibi tarafından Nature Medicine adlı dergide yayımlanan bir makale ile konuyla ilgilenen bilim insanlarının ilgisini çekmek mümkün olmuştur. Japonya’da bilim adamları tarafından keşfedilen hidrojenli suyun faydalarından sonraki süreçte Almanya ve Amerika da yararlanmaya başlamıştır. Daha sonra tüm dünya, bu mucizevi içeceğin etkilerinden istifade etmeye başlamıştır.
Hidrojenli su, normal su ile kıyaslandığında daha fazla hidrojen içerir. Normalde iki hidrojen bir oksijen şeklinde bileşiklerden meydana gelen suya çeşitli işlemler uygulanarak hidrojen miktarı aktarılabilir. Bunu farklı yöntemler kullanarak yapmak mümkündür. Hidrojenli suda özellikle antioksidan etkisi daha fazladır.
Normal sudan farklı olarak hidrojenli olanda altıgen bir molekül yapısı mevcuttur. Bu şekil normal suda daha küçüktür. Hidrojenli suda molekül kümesi de daha küçüktür. Küme yapısı küçük olduğu için suyun hücrelerde dolaşımı da kolay hale gelir. Hidrojenli suyun daha fazla hidratör bir yapıya sahip olduğu da söylenebilir. Böylece hücrelerin yenilenme süreci de hızlanır.
Hidrojenli su sadece içmek için değil harici olarak da kullanılabilir. Japonya’da welness merkezlerinde hidrojenli su banyoları mevcuttur. Bu sayede suyun cilt üzerindeki olumlu etkilerinden içmeden de faydalanmak mümkün olur.
Banyo haricinde hidrojen maskeleri de bulunmaktadır. Hidrojenin antioksidan özellikleri sayesinde cildin hasar görmesi önlenebilir ve yaşlanma belirtileri azaltılabilir. Ayrıca hidrojenin anti-inflamatuar özellikleri sayesinde ciltteki inflamasyonu azaltabilir ve sivilce, siyah nokta gibi cilt sorunlarını önleyebilir.
Hidrojenli suyun günlük olarak alınması gereken miktar ile ilgili net bir sınırlama yoktur. Ancak günlük su tüketiminin belirli bir kısmını hidrojenli olanla gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin günde 2 litre su tüketen biri, 8 bardaklık kısım için hidrojenli su kullanabilir ve bu sayede mucizevi etkilere tanıklık edebilir. 8 bardak, hidrojenli suyun mucizevi etkilerinden yararlanmak için yeterlidir.
Hidrojenli su sağlıklı mı sorusu, özellikle henüz böyle bir şeyin varlığından yeni haberdar olanlar tarafından sıkça sorulur. Hidrojenli suyun faydaları oldukça fazladır. Vücudun farklı organları, farklı hastalıklar ve türlü rahatsızlıklar için günlük hidrojenli su tüketimine özen gösterilmelidir.
Güneş ışınları ve hava kirliliği gibi çevresel faktörler bile ciltte serbest radikal üreticisidir. Ayrıca, hastalıklar, sigara dumanı ve yüksek alkol tüketimi gibi stres yaratan faktörler de insan cildinde serbest radikallere neden olabilir.
Hidrojenli su, vücudun ihtiyaç duyduğu antioksidan etkiye sahiptir. Antioksidan etki sayesinde oksidatif stres ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sağlık problemleri engellenebilir. Bunun yanı sıra serbest radikallerin sebebiyet verdiği olumsuz etkiler de önlenebilir. Vücudun bu suyu emmesi ve faydalı olabileceği noktalara ulaştırması son derece kolaydır. Hidrojenin küçük moleküler yapısı sayesinde hücrelere ulaşması daha kolay hale gelir.
Hidrojen bakımından zengin suyun yaşlanmayla ilgili çeşitli özellikleri olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Hidrojenli su sayesinde telomerler daha uzun süre normal uzunluklarını koruyarak yaşlanma sürecini geciktirmiş ve DNA metilasyonunu iyileştirme eğilimi göstermiştir
Hidrojenli suyun faydaları yapılan çalışmalar neticesinde de kanıtlanmıştır. 49 kişilik karaciğer hastası bir grupta yapılan çalışmada, deneklerin altı hafta boyunca hidrojenli su tüketmesi sağlanmıştır. Yapılan bu çalışma neticesinde hastalarda yaşam kalitesinde artış gözlemlenmiştir. Araştırma sırasında plasebo grubu ile kıyaslandığında; tükenmişlik, saç kaybı, cilt problemleri ve mide bulantısı gibi radyasyonun yol açtığı olumsuz etkilerde azalma da görülmüştür.
Hidrojenli su, inflamasyonun rol oynadığı birçok patolojik sürece önemli ölçüde katkıda bulunur.
İnflamasyonun azalmasında hidrojenli suyun etkisini anlamak için sporcular üzerinde yapılan çalışmaları incelemek gerekir. 10 futbolcu üzerinde yapılan çalışmada, hidrojenli suyun yorgunlukları daha kısa bir sürede azalttığı ve iltihap azaltıcı, iyileşme süresini hızlandırıcı etkileri tespit edilmiştir. Hidrojenli su tüketen kişilerde oluşan yaralar, daha hızlı bir şekilde iyileşir. Bu sayede spor sırasında ya da antrenmanlarda ortaya çıkan yaralar, kısa sürede tedavi edilir ve sporcular profesyonel yaşamlarına ara vermek zorunda kalmaz.
Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda hidrojenin anksiyete ve hafıza bozukluklarına iyi geldiği tespit edilmiştir. Böylelikle hidrojenli su, beyindeki inflamasyonu da azaltarak nörodejeneratif hastalıkların (alzheimer, parkinson vb.) riskini de düşürmektedir.
Hidrojenli su güvenli mi diye merak edenler, özellikle elde edilen faydaları inceleyerek karar vermelidir. Bu faydalardan biri de oksidatif stres üzerinde sağlanır. Oksidatif stres vücutta bulunan serbest radikallerin çoğalması ve antioksidanların, onların çoğalmasını engelleyemeyecek bir seviyede olması anlamına gelir. Serbest radikaller, farklı moleküllerle etkileşime girerek kimyasal reaksiyonlara sebebiyet verir. Bu süreç oksidasyon olarak da adlandırılır. Bu oksidasyonun zararlı hali ise oksidatif strestir.
Hidrojenli suyun antioksidan yapısı sayesinde oksidatif stresin engellenmesi mümkün olur. Oksidatif stresin farklı nedenleri olabilir. Normal vücut yapısından kaynaklı olarak bu stres türünün ortaya çıkması mümkündür. Aynı zamanda güneş ve türlü kimyasallar bu tür bir etkiye yol açabilir. Oksidatif stres sonucu kanser ve farklı hastalıklar meydana gelebilir. Hidrojenli suyun düzenli tüketimi ile böyle sorunların önüne geçilebilir. Antioksidan yapı, serbest radikallerin ortaya çıkardığı patojenlere karşı sizi korumaya alır. Etrafta kararsız olarak dolaşan ve hastalıklara yol açan serbest radikaller, antioksidan yapıdaki hidrojenli su sayesinde daha zararsız hale gelir. Bunun tam tersi bir durumda ise DNA ve protein yapısı zarar görür. Oksidatif stresin yol açtığı hastalıklardan bazıları; kanser, diyabet, kalp ve damar hastalıkları, obezite olarak sıralanabilir.
Hidrojenli su, cildin güzelleşmesi noktasında fayda sağlar. Anti-aging etkisi yaratarak ciltte yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklıklar ve diğer hasarlar, hidrojenli su sayesinde azaltılabilir. Bunun yanı sıra yorgunluk, beyin fonksiyonlarının yavaşlaması gibi durumlara karşı da olumlu etki elde edilebilir. Hidrojen, insan vücuduna kolayca nüfuz edebilmektedir. Cilt dokularına ve hücrelere hızla yayılarak cilt bariyerinin bozulmasının önüne geçebilir.
Buna ek olarak hidrojenli su, antialerjik etki göstermiştir. Bazı alerjenlere tepki gösteren farelere hidrojenli su uygulanmış ve alerjenlerin etkileri ortadan kalkmıştır. Tamamen iyileşme gösteren farelere daha sonra aynı alerjenler tekrar uygulandığında sitokin üretiminde artış gözlemlenmiştir. Sitokin, vücudun yabancı maddelere tepki vermesini kolaylaştıran ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir proteindir. Hidrojenli suyun bağışıklık sistemini güçlendirmesi sayesinde enfeksiyonlara karşı daha güçlü hale gelen vücudun hastalanması zorlaşır.
Sağlıklı beslenmek ve kilo vermek isteyenler, hidrojen bakımından zengin su kullanmalıdır. Hidrojen oranı yüksek olan sular, kilo vermek isteyenlere yardımcı olur. Böylece ideal vücut kitle endeksine ulaşmak daha kolay hale gelir. Antioksidan su yapısının oluşmasını sağlayan hidrojen, bağırsak hareketlerini de düzenler. Kabızlık, ishal gibi bağırsak problemlerinden ileri gelen rahatsızlıkların önüne geçmek, moleküler hidrojen oranı yüksek olan sular sayesinde kolaylaşır.
Hidrojenli su nasıl yapılır sorusu, özellikle bu suyu kullanmak isteyenlerde merak uyandırır. Söz konusu içecek, suya sonradan ilave edilen maddelerle ya da birtakım işlemlerle elde edilebilir. Tablet formunda olan hidrojenin suyun içerisine atılması sonucu hidrojenli su yapmak mümkündür. Saf formda olan hidrojen gazı suya eklenir. Bu işlem yapıldıktan sonra su ambalajları hava almayacak şekilde kapatılır ve piyasaya sunulur. Ek hidrojen moleküllerinin suya eklenmesi de mümkündür.
Kullanılan bir diğer yöntem de elektrolizdir. Çeşitli makineler aracılığıyla yapılan bu işlem neticesinde su, hidrojen bakımından daha zengin hale gelir. Elektroliz işleminde ne kadar miktarda hidrojen ekleneceğine karar vermek de mümkündür. Yüksek ya da daha standart değerlere yakın şekilde hidrojen üretilebilir.
Hidrojenli su yapımında elektroliz yöntemi en sağlıklı olandır. Bu sayede sudaki faydalı minerallerde herhangi bir azalma meydana gelmez. Ancak yararlı minerallerin etkisi artırılır. İlave ederek hidrojenin yararlı etkileri de normal sudan daha fazla olur. Fakir Aqua Gio, elektroliz yöntemini kullanarak sizi en sağlıklı biçimde hidrojenli su ile buluşturur.
Hidrojenli su elde etmenin en kolay ve sağlıklı yolu her zaman Fakir Aqua Gio kullanmaktır. Üstün Fakir teknolojisinin bir ürünü olan bu cihaz; dokunmatik ekranı, üç farklı modu ve LED ışığıyla kullanımı kolaylaştıracak tüm detaylara sahiptir. 1600 ml kapasiteye sahip olan bu ürün, her evde sağlıklı bir su tüketimini destekler. Ailecek yaşamınıza mucizevi bir dokunuş yapmak ve hidrojenli suyun olumlu etkilerinden yararlanmak için hemen Fakir Aqua Gio hidrojenli su üretme cihazını satın alabilirsiniz.